16 Eylül 2009 Çarşamba

Mikrofonlar

Mikrofonun Tanımı ve Çeşitleri...

Ses sinyallerini (akustik enerji) elektrik sinyallerine çeviren elemanlara mikrofon denir. Bu elemanlar, ses sinyallerini elektrik sinyallerine çeviren transdüserler (transducer, transduser) olarak da tanımlanabilir. Mikrofonların yapısı, özelliği ve çalışma ilkesi nasıl olursa olsun en önemli elemanları diyafram adı verilen esnek zar kısmıdır. Çünkü hava ortamında ilerleyen ses dalgalarının oluşturduğu basınç ilk önce mikrofonun diyaframını titreştirmektedir. Mikrofon çeşitleri şunlardır:
Dinamik (bobinli, manyetik) Mikrofonlar

Şekilde iç yapısı görülen dinamik mikrofonun diyafram (membran, kon, esnek zar) adı verilen kısmına gelen ses titreşimleri bu elemanın salınım yapmasına neden olur. Titreşen diyafram ise kendisine tutturulmuş olan çok hafif hareketli bobini titreştirir. Silindirik yapılı bir doğal mıknatısın içine yerleştirilmiş olan bobin ise gelen ses dalgalarının frekansında (AF: Audio frequency, ses frekans, alçak frekans) elektrik sinyalleri üretir. Üretilen elektrik sinyallerinin değeri son derece küçük olup, 1-10 mV düzeyindedir. Mikrofonun içindeki mıknatısın yanında bulunan bobinde elektrik akımının doğuşu şu şekilde olmaktadır: Manyetik alan teorilerine göre, N-S mıknatıs kutuplarının yanında bulunan bir bobin sağa sola hareket ettirilirse ya da döndürülürse bobinin içinde bulunan elektronlar manyetik alan tarafından hareket ettirilir. Bu da elektrik akımını doğurur (indükler).





Çeşitli dinamik mikrıfınlar

Kapasitif (Kondansatör) Mikrofonlar
Statik elektriklenme esasına göre çalışan mikrofon tipidir. Şekilde görüldüğü gibi kapasitif mikrofonlarda ses dalgalarının basıncı, ince metal diyaframı etkiler. Diyaframın esnemesiyle kondansatör gibi çalışan düzeneğin kapasitesi değişir. Bu değişim sesin özelliğine göre çıkışta elektrik sinyalleri oluşturur. Bu tip mikrofonlar yüksek kalite istenilen yerlerde kullanılır. Ayrıca hafif ve küçük yapılı olarak üretilebilirler.
Kapasitif mikrofonların devreye bağlantısı şekilde görüldüğü gibi DC beslemeli olarak yapılır. Mikrofonun plâkalarına uygulanan DC, modele göre 1,5 - 48 V arasında değişmektedir. (Günümüzde yaygın olarak kullanılan kapasitif mikrofonların DC beslemesinde bir ya da iki adet kalem pil bulunur.) Mikrofonun içinde bulunan ön yükselteç devresinde kullanılan 100 Mohm değerli R 1 direnci FET'in DC polarma akımını sağlamaktadır.
Not: FET, çok küçük sinyallerin yükseltilmesinde kullanılan kaliteli transistördür. Resimde kapasitif mikrofon örnekleri verilmiştir.
Hatırlatma: Kondansatörlerin kapasitesinin artmasına neden olan etkenler şunlardır:
I. Levhaların boyutunun (yüzey alanının) büyümesi,
II. Levhaların birbirine yaklaştırılması,
III. Levhaların arasına konan yalıtkanın (dielektrik) kalitesinin yüksek olmasıdır.







Kapasitif Mikrofonların Bazı Teknik Özellikleri
I. 50-15000 Hz arası frekanslı seslere karşı duyarlıdır.
II. Distorsiyon oranları azdır.
III. Empedansları büyüktür (10-30 MW ).
Şeritli (Bantlı) Mikrofonlar
Şekilde görüldüğü gibi manyetik alan içine yerleştirilmiş ince bir alüminyum ya da kalay levhaya ses sinyalleri çarpınca, manyetik alan içinde hareket eden levhada ses frekanslı akım oluşur. Şeritli mikrofonların empedeansı çok düşük, kaliteleri yüksektir. Sarsıntıdan, rüzgârdan olumsuz etkilendiklerinden kapalı ortamlarda kullanılırlar.



Piezoelektrik Kristalli Mikrofonlar (Kristal Mikrofonlar)
Kuartz (quartz), roşel (rochelle) tuzu, baryum, turmalin gibi kristal yapılı maddelere basınç uygulandığında üzerlerinde elektrik akımı oluşur. Bu akım, basıncın kuvvetine ve frekansına göre değişir. İşte bu esastan yararlanarak kristal mikrofonlar yapılmıştır. Kristalli mikrofonlarda, kristal madde şekilde görüldüğü gibi çok ince iki metal elektrot arasına yerleştirilmiş ve bir pin (küçük çubuk) ile diyaframa tutturulmuştur. Ses titreşimleri diyaframı titreştirince kristal de titreşmektedir. Kristaldeki titreşim ise AC özellikli sinyallerin oluşmasını sağlamaktadır.

Kristal Mikrofonların Bazı Teknik Özellikleri
I. Kaliteleri yüksektir.
II. Hassas yapılıdır.
III. Kristalin ürettiği gerilimin değeri çok küçük olduğundan mikrofonun içine mini bir ön yükselteç (preanfi) monte edilir.
IV. Mikrofonun yapımında kullanılan kristal, nem, sıcaklık ve güneş ışığından uzak tutulmalıdır.
V. Kristal, sarsıntı, düşürme ve çarpmalardan dolayı bozulabileceğinden, bu tip mikrofonların özenle kullanılması gerekir.
Ek bilgi: Piezo kelimesinin anlamı sıkıştırmadır. Bazı maddelerin sıkıştırılması elektron ve oyuk hareketini çok hızlandırmakta, gelen basıncın şiddetine göre maddede EMK oluşmaktadır. Sıkışmaya bağlı olarak gerilim üreten maddeler sadece mikrofon yapımında değil, kristal hoparlörlerde, basınç ölçerlerde ve benzeri kullanılırlar.

Elektret (Electret) Mikrofonlar
Rondela (halka) biçimindeki ince bir yarı iletken maddenin iki yüzü, üretim aşamasında elektrostatik yöntem kullanılarak artı (+) ve eksi (-) ile yüklenir. Bu elektrik yükü yarı iletkenin maddenin özelliğinden dolayı yıllarca aynı değerde kalır. Elektret kapsül, kristal mikrofonlarda olduğu gibi diyaframa bağlanmıştır. Diyafram titreştiğinde, elektret de hareket eder. Bu da kapsülün moleküler yapısını değiştirerek elektrotlar arasında bir gerilim oluşmasını sağlar. Şekil ve resimde elektret mikrofonların yapısı verilmiştir.
Not: Elektret sözcüğü, elektriklenebilen anlamına gelmektedir.
Elektret mikrofonların teknik özellikleri
I. Dirençleri (empedansları) yüksektir.
II. Boyutları küçük olduğundan yaka mikrofonu olarak kullanılmaya uygundur.
III. Hassasiyetleri yüksektir.
IV. İlave bir DC üreteciyle besleme yapmaya gerek duymazlar.
V. Frekans bantları geniştir. Yani alçak ve yüksek frekanslı sinyalleri dengeli olarak algılarlar.
Karbon Tozlu Mikrofonlar
Karbon tozlu mikrofonlar şekilde görüldüğü gibi bir hazne içinde doldurulan karbon tozu zerrecikleri ve esnek diyaframdan oluşmuştur. Ses dalgaları alüminyum diyaframa çarpınca bu eleman titreşerek karbon zerreciklerinin sıkışıp gevşemesine yol açar. Tozlar sıkışınca akımın geçiş yolu kısalacağından direnç azalır. Tozlar gevşeyince ise akımın geçiş yolu uzayacağından direnç yükselir. İşte bu işlem esnasında sesin şiddetine göre karbon tozlarından geçen akım değişken özellik gösterir. Karbon tozlu mikrofonların çalışabilmesi için bir DC besleme kaynağına gereksinim vardır. Bu tip mikrofonların empedansları 50 ohm dolayında olup çok küçüktür. Ayrıca, kömür tozları zamanla özelliğini kaybettiğinden mikrofonun hassasiyeti bozulmaktadır. İşte bu nedenle günümüzde çok kullanılan bir mikrofon tipi olmayıp, eski tip telefonlarda vb. karşımıza çıkmaktadır.

30 Ağustos 2009 Pazar

Hoparlörlerinizin Yerleştirilmesi İle İlgili Kurallar

Kolonlarınızın yüksekliği : Kolonlarınız özel olarak yerde duran sistemiyle üretilmemiş ise özellikler tiz (tweteer) hoparlörler yaklaşık kulak hizasında olmalıdır. Bu konum için kolonlarınızı yükseltmeniz gerekiyorsa sehpanın ve kolonun mükemmel derecede sabitlenmesi gerekir. Ne sehpa yerde, nede kolon sehpanın üzerinde hiç sallanmadan sapasağlam durmalıdır. Müzik dinlerken oluşan titreşim, hoparlörlerinizi ve/veya sehpayı sarsarak istenmeyen titreşimlerin oluşmasına veya bazı duyulması gereken seslerin yok olmasına sebep olacaktır.* Kolonlarınızın


Konumu : Kolonlarınız ister yerde ister sehpada kullanılan sistem olsun, arka ve yan duvarlardan belirli bir mesafede yerleştirilmelidir. Genellikle cihazların kullanım kitapçıklarında bu mesafeler verilmektedir. Yinede ortalama bir ölçü olması için, kolonlarınızın yaklaşık olarak yan duvarlara 1 metre, arka duvarlara ise 30 santimden daha yakın olmamasını öneririz (özel bir tasarım söz konusu değilse). Kolonlarınızı duvarlara çok yakın yerleştirdiğiniz taktirde baslar aşırı derecede artacak ve doğal olmayan bas tonları oluşmaya başlayacaktır. Özel bir tasarımda terside söz konusu olabilmektedir. Aşırı derecede duvarlardan uzak konumlarda ise gereğinden zayıf bas tonları oluşacaktır. Kolonlarınızın önlerinde, özellikler sürücülerinin (hoparlörlerinin) önünde sehpa, koltuk benzeri eşyalar olmamalıdır. Arkalarında titreşime sebep olacak malzemelerin (cam, pencere veya ince yüzeyli panel duvarlar) önüne konulmamalıdır.*


Kolonların Mesafeleri : Dinleyici ile kolonlar arasındaki ve kolonların kendi aralarındaki mesafe belirli bir oranda olmalıdır. El kitapçığında belirtilmemişse mesafeler; dinleyici ile kolonlar arasında 3 birim ise, hoparlörlerin arasında 2 birim olarak tavsiye edilir.


Kolonların Açıları : Kolonların açısı direkt dinleyiciye bakacak şekilde olması, genel kabul görmüş bir ölçü sayılmaktadır.





Ses Işık Dünyası

http://www.sesisikdunyasi.com/

info@sesisikdunyasi.com

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Amplifikatör

Genliği ya da gücü dolaysız kullanım için genellikle yetersiz olan giriş sinyalini yükseltmeye yarayan aygıt. Sinyale sağlanan ek enerji bütün durumlarda bir dış kaynaktan alınır; giriş sinyali bu enerjinin çıkış sinyaline aktarılmasını yönetir.

Çok çeşitli alanlarda kullanılan birçok amplifikatör türü, sözgelimi yükseltme öğesinin niteliğine, sağlanan güce, komut sinyalinin biçimine ya da geçilen şeride göre sınıflandırılabilir.
Amplifikatörleri gerçekleştirmek için, hidrolik vanalardan elektronik sistemlere kadar birçok elverişli fizik olayından yararlanılabilir, ama, en çok başvurulan yol elektronik sistemlerdir. Amplifikatörlerde kullanılan öğeler arasında elektrik röleleri gibi davranan elektron lambaları ve transistörler, tünel etkili diyotlar, optik-elektron sistemleri sayılabilir. Bu öğeler gerekli enerjiyi bir doğru akım kaynağından alırlar. Parametreli amplifikatörler gibi öğelerse, enerji optik pompalamalı bir dalgalı akım kaynağından sağlayabilirler, uyarılmış yayınlı amplifikatörler de bu yönteme dayanır.

Lambalı ya da transistörlü bir amplifikatörün özellikleri;
Lambalı ya da transistörlü yükseltme zinciri, genellikle yükseltici birçok kattan oluşur. İlk kat öğelerine genlik amplifikatörleri, son kat öğelerineyse güç amplifikatörleri adı verilir. Güç amplifikatörlerinin verimleri yüksektir ve enerji alan öğelere, sözgelimi hoparlörlere, uyarlanmaya sağlarlar. Aygıtın etkinliği, çıkış ve giriş güçleri arasındaki oranı veren A yükseltme katsayısıyla ölçülür. Ama uygulama alanında daha çok K kazancından söz edilir. Bu kazanç A’nın ondalık logaritmasıdır ve bel‘le ya da desibel‘le belirtilir. K desibel olarak verilmişse K=10 log A eşitliği elde edilir. Bu kazanç sinyalin frekansına bağlıdır. Yükseltmenin yeterli bir kazanç sağlandığı frekans alanına, geçen şerit adı verilir. Giriş ve çıkış empedansları, giriş kutupları ya da çıkış kutupları arasında, gerilim ile şiddetin oranına denk gelen büyüklüklerin niteliğini gösterir. Verim, çıkış gücü ile aygıta sağlanan toplam güç arasındaki orantıdır. Parazit etkeniyse, çıkış sinyaliyle üst üste gelen ve amplifikatörün almış olduğu rastlantısal sinyallerin boyutunu verir. Amplifikatörler çok geniş alanlarda kullanılırlar; Haberleşme, radar, tıp, ses ve görüntülerin kaydı ve yeniden yayınlanması vb…

Amplifikatör Çeşitleri
Yükseltilecek sinyallerin frekanslarına göre amplifikatörler şöyle sınıflandırılır.
- Çok düşük frekanslı amplifikatörler ( 0′dan 100 Hz’e kadar )

- Odiofrekanslı ( işitilebilir frekanslı ) amplifikatörler ( 25 Hz’den 20.000 Hz’e kadar )
- Videofrekanslı amplifikatörler ( 25 Hz’den 15.100³ Hz’e kadar )
- Radyofrekanslı amplifikatörler ( 3.100² Hz’den 100ⁿ n=10 Hz’e kadar )

Ses Işık Dünyası
www.sesisikdunyasi.com
info@sesisikdunyasi.com

24 Temmuz 2009 Cuma

Hoparlör Alırken PMPO Değil RMS Değerine Bakın

Satınalma tercihi yaparken 6W gücündeki hoparlörleri eleyerek, 300W'lık setler almadan önce tekrar düşünmek gerekiyor.

Hoparlör sistemi alırken karşınıza mutlaka şöyle bir durum ortaya çıkmıştır. Toplam gücü 1000W olan hoparlör seti 80 $'ken, toplam gücü 40W olan diğer bir hoparlör seti 240$! Bu anlamsız durum karşısında şaşırmamak mümkün değil. Tabii ki 1000W'lık hoparlör setini açıp dinlediğinizde bile aradaki farkı ve yanıltıcı bilgiyi anlıyorsunuz.

Bu anlaşılmaz durumun nedeni PMPO ve RMS değerleri arasındaki karmaşa. Bazı ürünler kutularına PMPO değerlerini yazarken bazı firmalar da "doğru olarak" RMS değerlerini belirtiyorlar. Bu da ortaya haksız bir rekabet çıkarıyor.

PMPO ve RMS değerleri nedir?

Ses değerlerini ölçmek için çeşitli cihazlar kullanılıyor. Bu cihazlar, iki iletken arasındaki gerilimi, ses dalgasına dönüştürerek, bir sinüs eğrisi çıkartıyor. Ses dalgası alçalıp yükseldiği için, bu dalganın oluşturduğu grafik bize hoparlörün gücünü veriyor. Bu grafiğin ulaştığı en üst değer PMPO değeri oluyor. Oysa bu değer hiçbirzaman hoparlörün ses gücünü vermiyor.

Gerçek ses değeri, bu grafiğin "Root Mean Square" denilen, grafiğin taradığı alanla ilgili olarak belirlenen RMS değeri oluyor. Bu yüzden de hoparlörün gerçek ses değerini ancak RMS olarak belirtilmesi gerekiyor.

Tübider'in yaptığı ölçüm

Geçen ay Tübider'in yaptığı ölçümlerde PMPO değeri olarak 800W olarak belirlenen hoparlörün, RMS değeri sadece 0,5 ile 1W arasında ölçülmüş.

Satın alma tercihi yaparken 6W gücündeki hoparlörleri eleyerek, 300W'lık setler almadan önce tekrar düşünmek gerekiyor. Tübider de bu konuda ithalatçı ve distribütörlerin RMS değerini belirtmesinin zorunlu olduğunu söylüyor.

Ses Işık Dünyası
www.sesisikdunyasi.com
info@sesisikdunyasi.com

12 Mart 2009 Perşembe

Ses Işık Dünyasından Merhaba...

Ses ve Işık Dünyasından Merhaba;

Bundan böyle bu blogtan sizlerle sektörümüze ait bilgi paylaşımında bulunmak istiyoruz. Kazandığımız bilgi birikimini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Önerileriniz ve eleştirileriniz bizler için yol gösterici olacaktır.

En yakın zamanda sizlerle görüşmek dileğiyle.

Ses Işık Dünyası
http://www.sesisikdunyasi.com/

info@sesisikdunyasi.com